İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Adi Ortaklığa açılacak davalar adi ortaklığın kendisine dava açılamaz.

T.C
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ.
Esas no : 2002/6836
Karar no : 2002/6852
Karar Tarih : 30.09.2002

Davacı, iş kazasında ölen sigortalı işçinin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hükmün, Davacı ve Davalılardan Entes-Kolin İş Ortaklığı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hatice Kamışlık tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1- Dava; 14.08.1998 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalı Ali İlhan’ın hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımlarının tahsili istemine ilişkin olup davada husumet “Entes- Kolin İş Ortaklığı” ve “Asilsan-Sena İş Ortaklığı’na yöneltilmiştir.

Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği olmadığından davada taraf olma ehliyeti de yoktur. Başka bir ifade ile adi ortaklığın dava ve taraf ehliyeti olmadığı gibi, ona karşı da bir dava açılamaz. Bu nedenle adi ortaklığa açılacak davalar adi ortaklığın kendisine karşı değil dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, dava konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortakların bir veya birkaçı aleyhine yöneltilmelidir.

Somut olayda davalı olarak adi ortaklığı oluşturan şirketlerin şirket nevileri belirtilmeksizin sadece ticaret ünvanları yazılmak suretiyle dava dilekçesinde gösterildiği anlaşılmaktadır. Adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ticari şirket olup olmadıkları ve şirket nevileri araştırılıp sonucuna göre usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmiş olması,

2- Sosyal Sigortalar Kurumunca davalılar asıl işveren “Entes-Kolin İş Ortaklığı” ve taşeron “Asilsan-Sena İş Ortaklığı” aleyhine açılan iş bu rücu davasında sadece davalıların kusurlarına dayanılıp 3. kişilerin kusurları bakımından teselsül hükümlerine dayanılmadığından; 3.kişinin kusuru dışlanmak suretiyle iç ve dış tavan hesabının yapılması gerekirken aksinin kabulü,

3- Rücu alacağının tavanını teşkil eden miktarın belirlenmesinde hak sahibi erkek çocukların destekten yararlanma sürelerinin 18, orta öğretim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşla sınırlı olmasına göre, hak sahiplerinden Mehmet’in orta
veya yüksek öğrenim görüp görmediği araştırılıp dayanakları gösterilmeden bu sürenin 22 yaşa göre belirlenerek tavan hesabının yapılması,

4- Kabule göre; dava dilekçesindeki istemin kısmen kabulüne karar verilmesi ve yargılama aşamasında davalının kendisini vekille temsil ettirmesi karşısında kısmi redden dolayı davalı vekiline nispi vekalet ücreti takdir olunması gerekirken davacı kurumun aleyhine olacak şekilde maktu vekalet ücreti takdir olunması usul ve yasaya aykırı olup BOZMA NEDENİDİR. O halde davacı Sosyal Sigortalar Kurumuyla davalı Entes-Kolin İş Ortaklığının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve HÜKÜM BOZULMALIDIR.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2002 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir