Bazı askeri personelin görevi nedeniyle istemeden de olsa hazine zararına yönelik oluşan fiil ve durumlar nedeniyle 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun ilgili maddelerine göre Askeri Mahkemelerde ceza yargılamasına tabi tutulmaktadır.
Bu yargılamanın sonucunda hakkında tesis edilen beraat hükmü yanında karar içeriğinde ‘’işlenen suçtan doğan hazine zararının saklı tutulmasına, kararın kesinleşmesini müteakip dosyadaki belge örneklerinin ilgili muhakemat müdürlüğüne gönderilmek üzere ilgili komutanlığa dosyanın gönderilerek hazine zararının ilgililerden tahsiline vb.’’ şeklinde yer alan kararların, Askerî Yargıtay’ın yerleşik kararlarında kabul edildiği üzere; söz konusu kararın tazmin ve ödetme hükmünde veya niteliğinde olmayıp, yargılama sonucunda oluştuğu kabul edilen hazine zararının takip ve tahsili kapsamında, durumun yetkili makama ihbarından ibaret bir işlem olmasıdır.
Bunu bilmeyen bir çok personel bu tip kararlarda bile Askeri Yargıtay’a temyiz için başvuruda bulunmaktadır. Yada ceza davası içindeki bu tip kararın tazmin ve ödetme hükmü niteliğinde olduğunu düşünerek doğrudan ödeme yoluna gitmektedir.
Öncelikle Hazine zararının takibine ilişkin hükmün temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
353 sayılı kanunun ‘’İstirdat ve tazminat davalarında yetki:’’ başlıklı 16 ıncı maddesi “Suçlardan doğan istirdat ve tazminat dâvalarına kamu dâvaları ile birlikte askeri mahkemelerde bakılır. Askerî savcılar Hazineye ilişkin zararları tesbit ve iddianameye yazarak askeri mahkemelerde kovuşturmak ve dâva etmekle yükümlüdürler.Ancak, askeri mahkemelerde kamu dâvasının kovuşturulmasına imkân kalmayarak dâvanın adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiği hallerde Devlet hakları özel kanuna göre kovuşturulur.” Madde hükmüne göre askeri mahkemeler tarafından personele ceza davasının yanında ayrıca ‘’hazine zararının tazmini ve ödettirilmesi ‘’ yönünde karar verememektedir.
Bu sebeple bu hususun 353 Sayılı kanunun 205’inci maddesinde sayılan temyiz edilebilir kararlar arasında gösterilmemiş olduğu dikkate alındığında, sanığın temyiz başvurusu niteliğinde olmadığından dolayı Askeri Yargıtay bu tip taleplerin reddine karar verdiği görülmektedirler.
Bu durumda olan personellerin dikkatli olup idare tarafından Askeri Mahkemelerin bu tip kararlarına dayanarak oluşan hazine zararının ilgili personele ödettirilmesi yönündeki idari işlemlere süresi içinde dilekçe ile idareye itirazda bulunmaları gereklidir.
İlk yorum yapan siz olun