İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Avukat Hakları

Avukat, yargının kurucu unsurudur. Savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılabilmesi, avukatın hak ve yetkilerine saygı duyulmasını zorunlu kılar. Bu yazımızda  bir yandan meslektaşlarımıza, diğer yandan ilgili herkese avukatların hak ve yetkilerinin neler olduğu konusunda kısa bilgi vermektir.

Tekel Hakkı

Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.Baroda yazılı avukatlar yukarıda sayılanlar dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler (AvK. m. 35, I, II; ayrıca bkz. AvK. Yön. m.14 ve müeyyidesi için bkz. AvK. m. 63).

Esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Buna aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir (AvK. m. 35, IV).

Uzlaşma sağlama (AvK. m. 35/A):Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara ilişkin olmak kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar İcra ve İflâs Kanunu m. 38 anlamında ilâm niteliğindedir (ayrıca bkz. CMK m.253).

 

2- İşi Reddetme Hakkı 

Avukatlığın bağımsızlığı ve serbest meslek oluşu çerçevesinde, avukatın kimseden buyruk almaması, üstlenmeyi uygun bulmadığı ya da savunamayacağı bir işi üstlenmeme olanağının kendisine tanınması gerekir. Bu bağlamda, avukatın bağımsızlığı, iş sahiplerine karşı da bağımsız olmasını da kapsamaktadır.

 AvK. m. 37, I- Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.

Meslek Kuralları m. 38- Avukat kendisine teklif edilen işi gerekçe göstermeden de reddedebilir. Takdirine esas olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz. Avukat zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul etmez. Avukat davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekinme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmağa dikkat edecektir.

AvK. m. 174-Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.

 

AŞAĞIDAKİ DURUMLARDA AVUKATIN İŞİ REDDETME HAKKI BULUNMAZ:

 

İşi iki avukat tarafından reddolunan kimse, kendisine bir avukat tayinini baro başkanından isteyebilir. Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında işi takip etmek zorundadır (AvK. m. 37, II, III).

 Avukatın, baro tarafından sanığa müdafii olorak atandığı durumlarda, avukat, CMK için kabul edilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen ücret ile işi takip etmek zorundadır (CMK m. 150).

 Bir avukatın ölümü ya da işten çıkarılması veya işten yasaklanması veya geçici olarak iş yapamaz duruma gelmesi hallerinde, baro başkanı, ilgililerin yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı olurlarını alarak işleri geçici olarak takip etmek, yürütmek için bir avukatı görevlendirebilir. Kendisine görev verilen avukat, ancak haklı nedenler göstererek bu işi reddedebilir (AvK. m. 42).

Dosya İnceleme ve Bilgi Edinme Hakkı

Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir (AvK. m. 46, II). Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur (AvK. m. 46, II) .

 Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür (AvK. m. 2, III) .

Ceza yargısında müdafiin dosyayı inceleme yetkisi (CMK m.153): Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir. Müdafiin dosya içeriğini incelemesi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, sulh ceza hâkiminin kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir.

 Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir. Bu maddenin içerdiği haklardan suçtan zarar görenin vekili de yararlanır.

Hukuk yargısında dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi (HMK m. 161): Zabıt kâtibinin gözetimi altında taraflar veya fer’î müdahil, dava dosyasını inceleyebilir.

 Dava ile ilgili olanlar da bunu ispatlamak kaydı ve hâkimin izniyle dosyayı inceleyebilir. Gizli olarak saklanmasına karar verilen belge ve tutanakların incelenebilmesi hâkimin açık iznine bağlıdır.

Bilgi verme yükümlülüğü

4982 s. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu 5– Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.

 Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.

Dosyadan Örnek Alma Hakkı

Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği örnekler harca tâbi değildir (AvK. m. 46, I). Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez (AvK. m. 46, II). 

Avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımla yükümlü olan kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir (AvK. m. 2, III).

 

Dosya İnceleme ve Bilgi Edinme Hakkı

 Ceza yargısında müdafiin dosyayı inceleme yetkisi (CMK m.153): Müdafi, soruşturma evresinde dava dosyasından istediği belgenin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Müdafiin belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, sulh ceza hâkiminin kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir. Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir. Bu maddenin içerdiği haklardan suçtan zarar görenin vekili de yararlanır.

 Hukuk yargısında tutanak örneği verilmesi (HMK m. 158): Tutanakların tamamı veya bir kısmının örnekleri, talep hâlinde taraflara veya fer’î müdahile verilir. Bu örneklere mahkemenin mührü basılır ve aslına uygun olduğu yazı işleri müdürü tarafından imza olunarak onaylanır. Tutanağın eki niteliğinde bulunan ve gizlilik kararı kapsamında kalan belgelerin örneği ancak hâkimin izni ile verilebilir.

Örnek Çıkarabilme Hakkı

 Avukat, vekâletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekâletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmündedir (AvK. m. 56, I).

Asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmeyen hallerde avukatlar, takip ettikleri işlerde, aslı kendilerinde bulunan her türlü kağıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylayarak yargı mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilirler (AvK. m. 56, II).

Aslı olmayan vekaletname veya diğer kağıt ve belgelerin örneğini onaylayan yahut aslına aykırı örnek veren avukat, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (AvK. m. 56, III).

Tebligat Yapabilme Hakkı

 VEKİLE TEBLİGAT

 Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır (TebK. m. 11, I).

Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır (TebK. m. 11, II).

Vekille takip edilen işlerde, vekil bürosunda bulunmuyorsa, yanında çalışan yardımcısı, sekreteri, kâtibine tebligat yapılabilir (TebK. m. 17).

Tebligat Yapabilme Hakkı

 Vekil vasıtasıyla takip edilen davalarda, vekiller makbuz mukabilinde yekdiğerine tebligat yapabilirler (TebK. m. 38). 

Avukatlar, vekâlet aldıkları işlerde, ilgili yargı mercii aracılığı ile ve bu yargı merciinin tebligat konusunda bir kararı olmaksızın, diğer tarafa adli kağıt ve belge tebliğ edebilirler. Tebliğ edilen kağıt ve belgelerin birer nüshası, gerekli harç, vergi ve resim ödenmek şartıyla, ilgili yargı merciinin dosyasına konur (AvK. m. 56, IV).

 

İşi Stajyerle veya Sekreterle Takip Hakkı

Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir (AvK. m. 46, I).

Avukat, dava ve takip dosyalarını stajyerinin yardımıyla mahkeme kaleminde veya icra dairesinde inceleme hak ve yetkisine sahiptir

Celse esnasında kazai merci tarafından sıfatları tesbit edilen avukat katiplerine ve stajyerlerine mütaakip celse gün ve saatinin bildirilmesi avukata tebliğ hükmündedir (TebK. m. 37).

Tanıklıktan Çekinme Hakkı

Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse, Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısıyla öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır (sır saklama yükümlülüğü; AvK. m. 36; MesK. m. 37).

Avukatların bu hususlarda tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlıdır. Ancak, bu halde dahi avukat tanıklık etmekten çekinebilir (sır saklama hakkı; AvK. m. 36). Çekinme hakkının kullanılması hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz. Bu düzenleme, Türkiye Barolar Birliği ve baroların memurları hakkında da uygulanır.

CMK m. 46/a’ya göre, avukatlar veya stajyerleri veya yardımcıları, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgileri tanık olarak açıklamaktan çekinebilirler. Bu kişiler, ilgilinin rızası bulunsa bile tanıklıktan çekinebilirler.

 HMK m. 249’a göre, Kanun gereği sır olarak korunması gereken bilgiler hakkında tanıklığına başvurulacak kimselerin, bu hususlar hakkında tanıklıktan çekinebilirler. Avukatlar ve stajyerler, sır sahibi tarafından sırrın açıklanmasına izin verildiği takdirde de tanıklıktan çekinebilirler.

Duruşmayı Terk Hakkı

Avukatın kamusal nitelikli görevinin gereği, iş sahibini yargı mercileri ve diğerleri önünde savunmak, temsil etmek zorunda olduğundan, avukat duruşmayı terk edemez. Ancak kişisel veya meslek onurunun zorunlu kıldığı hallerde duruşmalardan ayrılabilir. Bu durumda avukat derhal baroya bilgi verir (MesK. m. 21).

Örneğin, Avukata karşı rencide edici haksız sözlü ve eylemsel saldırılarda bulunulması, ona ve ailesine hareket edilmesi.

Görevi Sırasında veya Görevinden Dolayı Avukata Karşı Suç İşlenmesi Halinde Bu Suçun Yargıçlara Karşı İşlenmesine İlişkin Hükümlerden Yararlanma Hakkı

Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır (AvK. m.57).

TCK m. 6’ya göre de, Ceza kanunlarının uygulanmasında, yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idarî ve askerî mahkemeler üye ve hakimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar anlaşılır. Buna göre, belli suçların yargı görevi yapanlara karşı işlenmesi verilecek cezanın ağırlaştırılması nedenidir.

Hazır Bulunma Hakkı

Hukuk yargılaması bakımından hazır bulunma, mahkeme huzurunda vekil sıfatıyla hazır bulunmayla özdeştir. Bu çerçevede, avukat hukuk yargılamasında, dilekçelerin sunumunda, duruşmalarda ve ön inceleme aşamasında görev ifa edecektir.

Ceza yargılamasında ise, şüpheli veya sanık sorguya çekilirken, ifadesi alınırken savunma avukatının yanında bulunması ve hukuki yardımı engellenemez.

Savunma avukatı, ifade alma ve sorgu sürecinde, şüpheli veya sanığa yasal haklarını hatırlatacaktır.

 İfade alma ve sorgu sırasında soru sorup tutanağa geçirilmesini istemek de savunma avukatının hakkıdır. Sanık ya da şüpheli haklarının korunmasına yönelik müdahalelerde bulunabilir.

Kovuşturma aşamasında sanığın hazır bulunma hak ve ödevinin bulunduğu her işlemde savunma avukatının da hazır bulunma yetkisi vardır.

CMK m. 91, 6- Gözaltına alınan kişi bırakılmazsa, en geç bu süreler sonunda sulh ceza hâkimi önüne çıkarılıp sorguya çekilir. Sorguda müdafii de hazır bulunur.

 CMK m. 101, 3- Tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanık, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır.

 CMK m. 147, 1/c- Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.

 CMK m. 149, 1- Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir; kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir.

Görüşme Hakkı

 CMK m. 154- Şüpheli veya sanık, vekâletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir.

 CGTİK m. 114, 5- Tutuklunun müdafii ile olan haberleşmesine ve kurum (ceza infaz kurumu) düzeni çerçevesinde temas ve görüşmelerine hiçbir suretle engel olunamaz ve kısıtlamalar konulamaz.

 CGTİK m. 86, 4- Ceza infaz kurumlarına giren avukatlarca savunmaya ilişkin olduğu yazılı olarak beyan edilen belge ve dosyalar incelemeye tâbi tutulmaz.

 AİHM’ne göre, tutuklu sanığın avukatıyla görüşmesinin engellenmesi adil yargılanma hakkının ve mahkemeye gidebilme hakkının ihlalidir.

Yazışma Hakkı

Şüpheli veya sanıkların, avukat ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz (CMK m. 154).

Buna göre: Sanığın avukata, avukatın sanığa yazdığı mektup, elektronik haberleşme gizli olup, açılamaz, kontrol edilemez. Sadece avukatın postası olup olmadığı denetime tâbidir.

Savunmanın hazırlanması bakımından gerekli olan yazıları ve diğer belgeleri izne gerek olmaksızın avukat sanığa verebilir.

İddia ve Savunma Hakkı

SAVUNMA DOKUNULMAZLIĞI

İddia ve savunma dokunulmazlığı

 TCK m. 128-(1) Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.

 

AYRICA AVUKAT HAKLARI KONUSUNDA ANKARA BAROSU TARAFINDAN HAZIRLANAN KİTAPÇIĞA ULAŞMAK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir