T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO: 2004/4-351
KARAR NO: 2004/339
KARAR TARİHİ: 09.06.2004
ÖZET Dava, kredi alacağı için ihtiyati haciz talebinde bulunan İş Bankası’nın yine kendi düzenlediği teminat mektubunu teminat olarak kabul ederek usulsüz şekilde ihtiyati haciz kararı verdikleri ve bu yöne ilişkin itirazı da reddettikleri iddiasıyla mahkeme başkan ve üyelerine karşı açılan tazminat talebine ilişkindir. Davacılar kredi sözleşmesi ile teminatsız ihtiyati haciz kararı istenmesini bağımsız iradeleri ile kabul etmelerine rağmen, davalı mahkeme üyeleri alacağın %10’u oranında teminat istemişler ve Bankalar Yasası çerçevesinde devletin izni ile faaliyette bulunan alacaklı Türkiye İş Bankası … Şubesi tarafından düzenlenmiş süresiz ve kati teminat mektubuna göre ihtiyati haciz kararı vermişler ve itirazı reddetmişlerdir. Sözü edilen olayda bankanın alacaklı olması, bu yüzden teminatsız haciz yapma olanağı varken, %10 oranında teminat göstermesi ve bu teminat mektubun da yasal ve güvenilir bir banka olan İş Bankasından alınmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle davalıların başkan ve üye olarak görev yaptıkları Bursa Asliye 2. Ticaret Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup HUMK.nun 573. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbiri bulunmamaktadır. Bundan dolayı da davaya ilk derece mahkemesi olarak bakan özel dairenin davanın reddine ve HUMK.nun 576. maddesi gereğince davacıların para cezası ile cezalandırılmalarına ve davalılar yararına tazminata hükmedilmesine ilişkin karar terindedir.
(1086 S. K. m. 96, 573) (2004 S. K. m. 259)
Dava : Taraflar arasındaki “tazminat” davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4.Hukuk Dairesince ; “Davacılar vekili 21.08.2003 tarihli dava dilekçesinde, davacı … Tekstil Ltd.Şti.nin Bursa İş Bankası şubesinden 1990 yılından itibaren ihracat karşılığı kısa vadeli döviz, kredili tevdiat ve ihracat karşılığı Yatırım Teşvik Kredisi alarak faaliyette bulunduğunu, davacı CB’ın şirket hissedarı, diğer davacı FB’ın ise şirket müdürü olarak kredinin müşterek ve müteselsil kefilleri olduğunu, 2000 yılı sonrası meydana gelen ekonomik kriz nedeniyle geri ödemelerin aksaması üzerine protokol ve ek protokol ile yeni ödeme şeklinin kararlaştırılarak bu doğrultuda edimlerini yerine getirmelerine rağmen 09.01.2003 tarihinde banka tarafından protokollerin tek taraflı iptali ile davalıların başkan ve üye olarak görev yaptıkları Bursa Asliye 2. Ticaret Mahkemesinden, yine aynı banka tarafından düzenlenip sunulan teminat mektubu ile 2003/615 D.İş dosyasında ihtiyati haciz kararı verildiğini bankanın kendi fiili için düzenlediği teminat mektubunun geçersiz ve banka alacağının gerçek dışı olması nedeniyle ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiğini, itirazın reddedilmesi üzerine kararın infazı ile davacıların taşınmazlarına ve işyerlerine haciz uygulanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalılar, davacıların iddialarının HUMK.nun 573. maddesinde sayılan nedenlere uymadığını, İİK.nun 259. maddesinde alınacak teminat konusunda HUMK.nun 96. maddesine yollama yapıldığını ve anılan yasal düzenlemelerde bir davada verilecek teminatın hakimin takdirine bırakıldığını, kaldı ki davacılar ile alacaklı banka arasındaki kredi sözleşmesinin 75. maddesindeki düzenlemede davacıların, bankanın ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz talebinde bulunması halinde teminat yatırmamasını kabul ettikleri, teminat mektubunu veren alacaklı bankanın Bankalar Yasasına göre faaliyette bulunduğunu ve dolayısıyla verilen teminat mektubunun geçersiz sayılması için bir neden bulunmadığını, sunulan teminat mektubunun kesin ve süresiz olup 3. kişilerin ve borçluların uğrayabilecekleri zararların garanti altına alındığı davacıların borçları bulunmadığını ileri sürmediklerini, sadece ödeme konusu ile ilgili çeşitli davalar olduğunun savunulduğunu, davanın haksız açılmış olması nedeniyle reddini savunmuşlardır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı C.. Tekstil Ltd.Şti.’nin dava dışı Türkiye İş Bankası A.Ş. adına Bursa Şubesinden 1990 yılından itibaren kredi kullandığı diğer davacıların alınan kredinin müşterek ve müteselsil kefili oldukları, 2000 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle ödemelerde aksamalar olunca banka ile davacılar arasında 29.11.2001 ve 27.03.2002 tarihli yeni ödeme şeklini ve şartlarını belirleyen protokoller yapıldığı, buna rağmen ödeme yapılmayınca davacılara banka tarafından 09.01.2003 tarihli ihtarname ile protokol ve ek protokolün hükümsüz olduğunun bildirildiği ve 31.03.2003 tarihinde 500.000.000.000 TL alacak için davacılar aleyhinde ihtiyati haciz kararı talebinde bulunulduğu görülmektedir. Davalı M M’ın başkan, diğer davalılar B K ve A C’ın üye olarak görev yaptığı Bursa Asliye …Ticaret Mahkemesince 2003/615 D.İş sayılı dosyada ve Bursa İş Bankası Şubesi tarafından düzenlenmiş kati ve süresiz 50.000.000.000 TL’lik teminat mektubu da alınarak 01.04.2003 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Davacıların itirazı üzerine davalı başkan M M üyeler B K ve İ K tarafından 09.06.2003 tarihli kararla ve mahkemece teminatın şekil ve miktarının yasal yetkiye dayanılarak belirlendiği, Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin Bankalar Yasasına göre faaliyette bulunan ve teminat mektubu düzenleme yetkisi olan bir kuruluş olması nedeniyle teminat mektubunun yeterli ve geçerli olduğu gerekçesiyle itiraz reddedilmiştir. Dosyada mevcut kredi sözleşmesinin banka alacağının tahsili ile ilgili hükümler başlığı altında yer alan 75. maddesinde “kredi menkul veya gayrimenkul rehinle sağlanmış olsa veya teminat olarak verilmiş olan senetlerin henüz vadeleri gelmemiş olsa bile, banka her zaman alacağının kısmen veya tamamen muacceliyet kazanması halinde, müşteriye karşı haciz veya iflas yolu ile takibe geçebilir. Ayrıca banka muaccel olsun veya olmasın, her türlü alacağı için ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı alabilir ve uygulayabilir. Müşterinin bu hususta hiçbir itirazı olmayacaktır. Bankanın ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir talebinde bulunması halinde teminat yatırmamasını da müşteri peşinen kabul eder ve bu konudaki itirazlarından peşinen vazgeçer” biçiminde düzenleme getirilmiştir. Davacılar kredi sözleşmesi ile teminatsız ihtiyati haciz kararı istenmesini bağımsız iradeleri ile kabul etmelerine rağmen davalılar alacağın %10’u oranında teminat istemişler ve Bankalar Yasası çerçevesinde devletin izni ile faaliyette bulunan alacaklı Türkiye İş Bankası Bursa Şubesi tarafından düzenlenmiş süresiz ve kati teminat mektubuna göre ihtiyati haciz kararı vermişler ve itirazı reddetmişlerdir. Sözü edilen olayda bankanın alacaklı olması, bu yüzden teminatsız haciz yapma olanağı varken, %10 oranında teminat göstermesi ve bu teminat mektubun da yasal ve güvenilir bir banka olan İş Bankasından alınmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle davalıların başkan ve üye olarak görev yaptıkları Bursa Asliye … Ticaret Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olup HUMK.nun 573. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbiri bulunmamaktadır. Bundan dolayı da davanın reddine ve HUMK.nun 576. maddesi gereğince davacıların para cezası ile cezalandırılmalarına ve davalılar yararına tazminata hükmetmek gerektiği sonucuna varılmıştır. Gerekçesiyl
e : 1-Davalıların davacılara karşı HUMK.nun 573. maddesinde belirtilen nedenlere aykırılık teşkil eden bir eylemleri bulunmadığından davanın REDDİNE,
2-Aynı yasanın 576. maddesinde belirtildiği şekilde her bir davalı için 1.000.000.000 lira olmak üzere toplam 4.000.000.000 lira manevi tazminatın davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
3-Ret kararının eklentisi olarak HUMK.nun 576/2. maddesi gereğince her bir davalı bakımından 111.400.000 lira olmak üzere toplam 445.600.000 lira para cezasının davacılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacılar aleyhine hükmedilen tazminat miktarı için 216.000.000 lira nisbi ilam harcı ile davanın reddi dolayısıyla alınması gereken 10.100.000 lira red karar harcı olmak üzere toplam 226.100.000 lira harçtan peşin alınan 135.000.000 lirasının mahsubu ile geri kalan 91.100.000 liranın davacılardan alınmasına,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan 36.500.000 lira yargılama giderinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine” dair oybirliği ile verilen 27.1.2004 gün ve 2003/11180-2004/755 sayılı kararın davacı asil F ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine kararın süresinde temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
KARAR: Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında yer alan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik olmamasına ve özellikle davalı hakimlerce verilmiş olan ve tazminat istemine konu edilen kararla ilgili olarak HUMK.nun 573 ve devamı maddelerinin uygulanmasını gerektirir yasal unsurların bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Davacı asil F ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, davacılar aleyhine hükmedilen tazminat miktarı için 216.000.000.TL nisbi ilam harcı ile 10.100.000 TL. red harcı olmak üzere toplam 226.100.000 TL. harçtan peşin alınan 20.200.000 TL. harcın mahsubu ile ( 195.800.000.TL ) harcın temyiz edenlerden alınmasına, 9.6.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlk yorum yapan siz olun