YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
ESAS: 2013/738
KARAR: 2014/407
Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.05.2006 gün ve 2003/836 E., 2006/376 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar ve davalılardan İ.. S.. vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.07.2007 gün ve 2006/10610 E., 2007/9280 K. karar sayılı ilamı ile;
(…1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların ve davalı İsmail Sarıarslan’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların diğer temeyiz itirazına gelince; dava, trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı İ.. S.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Generali Sigorta Anonim Şirketine yönelik manevi tazminat istemi aynı gerekçe ile reddedilmiştir. Şu halde Mahkemece aynı gerekçe ile reddedilen manevi tazminat istemi yönünden davalı Generali Sigorta Anonim Şirketi lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 3/2 maddesi gereğince tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı sayısınca ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Davalı İsmail Sarıarslan’ın diğer temyiz itirazına gelince; Davacılardan B.. A..(T..) destek M.. A..’ın kızı olup olay tarihinde 31 yaşındadır. Dosya kapsamından davacı B.. A..ın babasının desteğinden faydalandığı ispatlanamamıştır. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, Davacılardan B..A.. (T…)’ın 31 yaşında ve dul olduğunun tespit edilerek destek zararı hesaplanmıştır. Yerleşik uygulamalar karşısında davacı B.. A.. (T..)’ın destek alması söz konusu değildir. Mahkemece yerleşik uygulamalara aykırı bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru bulunmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
Temyiz olunan kararın yukarıdaki (2) ve (3) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle bozulmasına, davacıların ve davalı İ.. S..’ın diğer temyiz itirazlarının 1 no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacılar ve davalı Generali Sigorta A.Ş. vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacılar ve davalılardan İ.. S.. vekillerinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davacılar ve davalı Generali Sigorta A.Ş. vekilleri temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; birlikte dava açan davacıların davasının mahkemece aynı gerekçe ile reddedilmesi halinde davalı lehine tek bir vekalet ücretine mi hükmedileceği, yoksa davacı sayısınca mı vekalet ücretine hükmedileceği noktasında toplanmaktadır.
27.06.1956 tarih, 1954/2 Esas, 1956/14 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda; birden fazla gerçek ve tüzel kişi aleyhine açılan bir davanın reddi halinde, davalılar için tayin ve takdir olunacak vekalet ücretinin ne olacağı hususu irdelenerek; sonuçta davacıya karşı dayanışmalı sorumlu bulunan birden çok gerçek ve tüzel kişilere karşı açılan bir davanın, davalılar için ortak nedenden ötürü reddi durumunda, davalılar vekillerinin müşterek mesailerinin aynı neticeyi verdiği göz önünde tutularak, dava konusunun kıymet veya tutarı üzerinden bir vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Öte yandan Yerel Mahkemenin karar tarihinde yürürlükte bulunan 2006 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde uyuşmazlık konusu hakkında bir düzenleme bulunmamakla birlikte, tarifenin 3/1. maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin amacına ve içtihadı birleştirme kararına hakim olan ilke birlikte gözetildiğinde, birden fazla davacının birlikte dava açması ve tek vekille temsil edilmeleri halinde, davanın reddi sebebi ortak ise, davacılar aleyhine de tek vekalet ücretine hükmedilmelidir.
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.07.2013 gün ve 2013/3-12-1012 esas, karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.)
Somut olayda da, aynı dava sebebine dayalı olarak, birden fazla davacının vekili olarak birlikte dava açıldığı ve davada aynı sebeple ret kararı verildiğinden, davalı …Sigorta A.Ş. lehine tek vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Açıklanan nedenlerle Özel Daire bozma ilamında belirtilen gerekçelerle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : 1- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,
2- Davacılar ve davalı Generali Sigorta A.Ş. vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, aynı kanunun 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlk yorum yapan siz olun