İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL YIKIM-TEMLİKEN TESCİL

1. Hukuk Dairesi 2011/11693 E., 2012/189 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; 

Davacı, kayden maliki olduğu 632 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 1500 m2’lik bölümüne komşu 633 parsel maliki davalının ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, muhdesatın yıkımına, 3.000,00.-TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir. 

Davalı, 633 sayılı parseli 30 yıldır ihtilafsız kullandığını, sınırlarında bir değişiklik yapılmadığını, taşınmazlar arasındaki ihata duvarının, çit ve ağılın 2008 yılında yapıldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş birleşen davada ise taşkın kullanımın saptanması halinde ağaçların değerinin arzın değerinden fazla olduğunu, uygun bedel karşılığında temliken tesciline olmadığı taktirde muhdesat bedeli karşılığı 16.000,00.-TL tazminatın tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. 

Mahkemece; elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil isteklerinin kabulüne, birleşen temliken tescil davasının reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 

Karar, davacı ve davalı- birleşen davanın davacısı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi İlknur Acar’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. 

-KARAR- 

Asıl dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, birleşen dava ise temliken tescil olmadığı taktirde tazminat isteklerine ilişkindir. 

Mahkemece; elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinin kabulüne, birleşen davada temliken tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. 

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 632 ve 633 sayılı parseller öncesinde bir bütün iken sonradan ifraz suretiyle oluştukları 632 sayılı parselin kayden davacıya, komşu 633 parselin ise davalı adına kayıtlı olduğu, davalının davacıya ait taşınmazın 1.500 m2’lik kısmına limon ağacı dikmek suretiyle müdahale ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda elatmanın önlenmesine ve ecrimisilin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının ecrimisil talebinin 3.000,00.-TL olduğu, talep ile bağlı kalınarak ecrimisile hükmedildiği halde hüküm yerinde ecrimisil miktarının 300 lira olarak belirtilmesi maddi hata olup, bu yön yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hüküm kısmının 2. bendindeki “……300,00.-TL.” ibaresinin, “……3.000,00.-TL……” şeklinde yazılmak suretiyle düzeltilmesine, elatmanın önlenmesi ecrimisile yönelik hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA. 

Ne var ki; 632 ve 633 sayılı parseller evveliyatında bir bütün iken tarafların kök murisi adına kayıtlı olduğu, miras, taksim ve satın alma yoluyla tarafların iktisap ettiği, yıkıma konu limon ağaçlarının ( 30 yıl öncesinde) ifraz öncesi dikildiği, davalının kullanımında bulunan çekişmeli bölüm ve üzerideki yıkımı istenen ağaçların davacı adına kayıtlı 632 parsel içerisinde kaldığı, davalı-(birleşen davanın davacısının) 633 sayılı parseli ifrazdan sonra kök parsel malikinin mirasçılarından satın aldığı anlaşılmaktadır. 

Bilindiği üzere; çapa bağlanmış bir taşınmazı satın alan kişinin mülkiyet hakkı bu çapla sınırlıdır. Davalı 633 sayılı parseli satın alma yolu ile edinmiş olup, davacıya ait parsel içinde kalan ağaçlar bakımından ayni yada şahsi bir hakka sahip olduğu söylenemez. Davacının ise 4721 sayılı TMK’nun 684. maddesinde düzenlenen “Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur.” kuralı gereğince arzla birlikte yıkımını istediği ağaçların da maliki olduğu gözetildiğinde taşınmazla bir ilgisi bulunmayan davalı aleyhine yıkım isteğinde bulunması doğru değildir. 

Hal böyle olunca; asıl davada ağaçların yıkımı, birleşen davada da tazminat isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir. 

Tarafların temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.’nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir