T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2012/6773
KARAR NO. 2012/26563
KARAR TARİHİ. 8.11.2012
EMEKLİ KADININ YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİ– BOŞANMAYLA YOKSULLUĞA DÜŞMEYECEĞİ TALEBİN REDTİ
4721/m.166, 175
ÖZET : Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. İsteğin reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi hukuka aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Davalı kadının emekliye ayrıldığı, düzenli ve sabit gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemeyeceğinden davalının yoksulluk nafakası talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
1-Toplanan delillerden; davacının eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, birlik görevlerini yerine getirmediği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. Davalının ise herhangi bir kusuru kanıtlanmamıştır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmaya neden olan olaylarda davacı koca tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır ( TMK.md.166/2 ) . Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Toplanan delillerden; davalı kadının 13.08.2010 tarihinde emekliye ayrıldığı, düzenli ve sabit gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; davalı kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemeyeceği ve bu nedenle Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde, mahkemece davalının yoksulluk nafakası talebinin reddi yerine, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. maddenin ( b ) bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2.maddenin ( a ) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 08.11.2012 tarihinde karar verildi.
İlk yorum yapan siz olun