İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kira Kefilinin Uzayan Kira Döneminde Sorumluluğu

Kefilin Uzayan Dönemde de Kefaletinin Devam Edeceğine İlişkin Sözleşme Hükmü Geçersiz Olduğundan Kefilin Sorumluluğu Sözleşmede Belirlenen Bir Yıllık Kira Süresi İle Sınırlı Olduğu/Kefil İlk Yıl Sonrası Yenilenen Döneme İlişkin Kira Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı – İtirazın İptali

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/18231
K. 2013/45
T. 14.01.2013

* KİRA SÖZLEŞMESİNİN MÜŞTEREK VE MÜTESELSİL KEFİL SIFATI İLE İMZALANMASI (Uzayan Dönemlerde de Kefilin Sorumluluğunun Sözleşme Bitimine Kadar Devam Edeceğinin Kararlaştırılmış Olması – Azami Sorumluluk Süresi ve Kira Miktarı Belirlenmediğinden Kefilin İlk Yıl Sonrası Yenilenen Döneme İlişkin Kira Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı)

* KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ (Kefilin Uzayan Dönemde de Kefaletinin Devam Edeceğine İlişkin Sözleşme Hükmü Geçersiz Olduğundan Kefilin Sorumluluğu Sözleşmede Belirlenen Bir Yıllık Kira Süresi İle Sınırlı Olduğu/Kefil İlk Yıl Sonrası Yenilenen Döneme İlişkin Kira Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı – İtirazın İptali)

* KEFİLİN UZAYAN KİRA DÖNEMİNDE DE KEFALETİNİN DEVAM EDECEĞİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME HÜKMÜ (Geçersiz Olduğundan Kefilin Sorumluluğu Sözleşmede Belirlenen Bir Yıllık Kira Süresi İle Sınırlı Olduğu – İtirazın İptali/Kefilin İlk Yıl Sonrası Yenilenen Döneme İlişkin Kira Borcundan Sorumlu Olmadığı)

* KEFİLİN SORUMLULUĞU (Kefilin Uzayan Kira Döneminde de Kefaletinin Devam Edeceğine İlişkin Sözleşme Hükmü Geçersiz Olduğundan Kefilin Sorumluluğu Sözleşmede Belirlenen Bir Yıllık Kira Süresi İle Sınırlı Olduğu – İtirazın İptali/Kefilin İlk Yıl Sonrası Yenilenen Döneme İlişkin Kira Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı)

2004/m.269

ÖZET : Dava, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Takip dayanağı olan kira sözleşmesi bir yıl süreli olup, davalı, kira sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Kira sözleşmesinde uzayan dönemlere ilişkin kira parasının artış miktarı ve kefilin sorumluluğunun kira sözleşmesinin bitimine kadar devam ettiği kararlaştırılmış ise de, kefilin azami sorumlu olacağı süre ve kira miktarı belirlenmemiştir. Bu nedenle kefilin uzayan dönemde de kefaletinin devam edeceğine ilişkin sözleşme hükmü geçersiz olduğundan, kefilin sorumluluğu, sözleşmede belirlenen bir yıllık kira süresi ile sınırlıdır. Kefil ilk yıl sonrası yenilenen döneme ilişkin kira borcundan sorumlu tutulamaz. Bu nedenle davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında 01/02/2008 tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini, şirketin mecurda kiracı olduğunu, şirket ortağı davalı A. B.’ın da kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığını davalı şirketin sözleşmenin özel şartlar kısmındaki hükme rağmen bildirim sürelerine uymaksızın mecuru terk ettiğini, belirterek 2009 yılı Kasım ayı kira bedeli 3.000 TL ile müvekkilinin ödediği 2009 yılı Kasım ayı aidat bedeli olan 150 TL olmak üzere toplam 3.150 TL’nin tahsili için davalılar hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğinden itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalılar vekili, kiralananın 01/10/2009 tarihinde boşaltıldığını, mecurun boşaltıldığının tespiti için Şişli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/351 D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, 01/10/2009 tarihinde mahkemece mahalline gidildiğinde davacının anahtarı değiştirdiğinin tespit edildiğini, tespit dosyası ile aynı zamanda tevdi yeri tayini istendiğini, anahtarların 07/10/2009 tarihinde mahkeme yazı işleri müdürlüğüne teslim edildiğini, sözleşmedeki 2 aylık bildirim süresinin ancak sözleşmenin 1 yıl sonunda feshedilmesi halinde uygulanabileceğini, sözleşmenin özel şartlar bölümünün ilk sayfasındaki 8. Maddenin sözleşme devam ederken kendilerine tanınan fesih hakkına dayandıklarını, 1 aylık süreye uyularak ihtar yapıldığını ve kiralananın tahliye edildiğini savunmuştur.

Davalı kiracı kiralananın 01/10/2009 tarihinde tahliye edildiğini savunmuş ise de kiralananın anahtarlarının usulüne uygun teslim edildiğine dair belge sunamamış, Şişli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/351 D.İş sayılı dosyasında verilen tevdi yeri tayini kararı üzerine 4 adet anahtarın 07/10/2009 tarihinde yazı işleri müdürlüğünce teslim alındığına dair tutanak bulunmasına rağmen anahtarların tevdi yerine teslim edildiğine dair kiralayana tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan davacı vekili müvekkilinin 13/11/2009 tarihinde çilingir vasıtasıyla mecura girdiğini bildirmiştir.

Bu durumda kiracı, 13/11/2009 tarihine kadar olan kira bedelleri ile aidat bedelinden sorumlu olduğundan mahkemece davalı kiracının bu tarihe kadar sorumlu olduğu kira parasının tespit edilerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir.

2-Davalılar vekilinin kira sözleşmesinin kefili A. B. yönünden temyiz itirazlarına gelince;

Takip dayanağı olan kira sözleşmesi 01.02.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup, davalı A. B., kira sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Kira sözleşmesinde uzayan dönemlere ilişkin kira parasının artış miktarı ve kefilin sorumluluğunun kira sözleşmesinin bitimine kadar devam ettiği kararlaştırılmış ise de, kefilin azami sorumlu olacağı süre ve kira miktarı belirlenmemiştir. Bu nedenle kefilin uzayan dönemde de kefaletinin devam edeceğine ilişkin sözleşme hükmü geçersiz olduğundan, kefilin sorumluluğu, sözleşmede belirlenen bir yıllık kira süresi ile sınırlıdır. Kefil ilk yıl sonrası yenilenen döneme ilişkin kira borcundan sorumlu tutulamaz. Bu nedenle davalı kefil A. B. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2 No’lu bentte yazılı nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir