13. Hukuk Dairesi 2011/3109 E., 2011/10387 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı banka tarafından kredi kartı güvenlik şifresinin üçüncü kişilere bilgisi ve izni dışında verilerek internet ortamında 2.179.00 TL’lik kontör alınmasına neden olunduğunu, yapılan harcamalardan davalı bankanın kusurlu ve sorumlu olduğunu belirterek 2.179.00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacıya ait kredi kartının, hukuka aykırı olarak üçüncü kişiler tarafından kullanılması nedeniyle ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsili istemine ilişkin olup, davacı, rızası ve bilgisi dışında kullanılan kredi kartı harcamalarından sorumlu olmadığını ileri sürerken, davalı ise, kredi kartına ilişkin bilgi ve şifrelerin saklanması ve korunmasında gerekli özenin gösterilmediğini belirterek, yapılan harcamalardan davacının sorumlu olması gerektiğini savunmaktadır. Her ne kadar mahkemece, davacının google’dan eriştiği rastgele bir internet sitesine kart ve bilgilerini vermek suretiyle davaya konu alışverişin yapılmasına kendi kusuru ile sebep olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre de şifrenin ve kartın başkaları tarafından kullanılmasından doğacak her türlü sorumluluğun davacıya ait olduğu olayda davalı bankaya yüklenebilecek bir kusur ve sorumluluğun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının google’dan eriştiği rastgele bir internet sitesine kart ve bilgilerini vermesinin yanında davalı bankanın müşteri hizmetleri tarafından 08.06.2009 tarihinde saat 00:48.14 sıralarında davacı olarak kendisini tanıtan üçüncü kişiye davacının müşteri numarasının verilmesinden sonra “kontoryolla.com” sitesinden 4 kez 150.00 TL’lik kontör alındığı ve aynı gün kredi kartının banka tarafından geçici olarak bloke edildiği, ancak davacının haberdar edilmediği, 13.06.2009 tarihinde saat 16:37.20 sıralarında üçüncü kişi tarafından davacıya ait kredi kartındaki blokenin müşteri hizmetleri aracılığıyla kaldırılmaya çalışıldığı ancak başarılamadığı, akabinde 16.06.2009 tarihinde 12:45.05 sıralarında yine üçüncü kişi tarafından davalı bankanın müşteri hizmetleri aranarak davacıya ait kredi kartına konulan blokenin kaldırtıldığı ve “kontoryolla.com” internet sitesinden 11 kez 150.00 TL’lik ve 1 kez 79.00 TL’lik kontör alındığı, bu işlemlerden davacının ancak 17.06.2009 tarihinde banka yetkilileri tarafından aranılarak haberdar edildiği ve böylece üçüncü kişi tarafından davacının kredi kartının internet yolu ile haksız olarak kullanıldığı anlaşılarak davacının kartının iptal edildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için, 5464 sayılı “Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun, konu ile ilgili hükümlerinin incelenmesinde; “Kart Hamillerinin Yükümlülükleri” başlıklı 15. maddesinde, “Kart kullanımından doğan sorumluluk, sözleşme imzalandığı ve kartın zilyetliğine geçtiği veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasının öğrenildiği andan itibaren, kart hamiline aittir… Bu Kanun’un 20. maddesi uyarınca harcama belgesi düzenlenmeksizin çeşitli iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla yapılan mal ve hizmet alımlarındaki hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan zararlardan kart hamili sorumlu tutulamaz.”; “Bildirim Zorunluluğu” başlıklı 16. maddesinde, “Kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak, kartın kaybolması, çalınması veya iradesi dışında gerçekleşmiş herhangi bir işlemi öğrenmesi halinde kart çıkaran kuruluşu derhal haberdar etmek zorundadır.”; “Bilgilendirme ve Sistemin Güvenliğinin Sağlanması” başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrasında ise, “Üye işyerleri, 20. madde uyarınca harcama belgesi düzenlenmeksizin çeşitli iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla işlem yapılmasına olanak sağlamak üzere kuracakları sistemlerin güvenli bir şekilde çalışmasını temin etmekle yükümlüdür.”; “Kartın Haksız Kullanımı ve Sigortalanması” başlıklı 12. maddesinde ise, “Kartın ya da 16. maddede belirtilen bilgilerin kaybolması veya çalınması halinde kart hamili, yapacağı bildirimden önceki yirmidört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan yüzelli Yeni Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Hukuka aykırı kullanımın, hamilin ağır ihmaline veya kastına dayanması veya bildirimin yapılmaması hallerinde bu sınır uygulanmaz.” hükümleri bulunmaktadır. Yine taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesinin, “Kart ve Şifrenin Kullanımından Sorumluluk” başlıklı 89. maddesinde de, kart şifresinin gizli tutulması gerektiği, aksi halde kart sahibinin sorumlu olduğu belirtilmiştir. Açıklanan Yasa ve sözleşme hükümleri gereğince, üçüncü kişi veya kişiler tarafından davacıya ait kredi kartının internet yolu ile haksız kullanımından doğan zararın oluşmasında ve artmasında, tarafların kusur veya varsa müterafik kusur durumunun, alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle taraf ve yargı denetimine uygun şekilde belirlenip, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), 29.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlk yorum yapan siz olun